Mansur neşriyat
Sene 1993. Alem FM yeni kurulmuş. Sabah programı yapacak, milleti uyandırıp güne iyi başlatacak birine ihtiyaç varmış. Tam bu sırada Mansur Hembil ortaya çıkmış. Radyoculuğa yeni başlayan Mansur'a Alem FM yetkilileri "Gel sen şu sabaha el at" demişler. Böylelikle "Mansur El Sabah Show" ortaya çıkmış.
Şov sekiz yıldır sürüyor. Öyle ki artık insanlar Mansur'un soyadını El Sabah sanıyor.
Mansur'a göre sabah programı yapmak çok önemli. Çünkü insanoğlu her sabah yeni umutlarla uyanıyor, Mansur El Sabah'ın "Bugün dolar 250 bin lira oldu" diyeceği günü bekliyor. Ahhh, ahhh!
Mansur El Sabah Show baştan sona komik bir program. Tabii ki bir mesajı var: "Her zaman yaptığınız şeyleri bugün de yaparsanız, her zaman elde ettiğiniz şeyleri elde edersiniz." Mansur bu dediğine kendi de pek inanmıyor. Çünkü geçen gün Çiçek Pasajı'nın önünde bir grup adamdan şöyle bir cümle duymuş: "Ne olacak bu Arjantin'in hali?"
"1993 yılında dolar 15-20 bin liraydı. Hal böyle olunca yayınlarda gerçek mizah vardı. Ama şimdi politik mizah yapıyoruz. Çünkü dolar malumunuz, ve ülkemize Kemal Derviş geldi" diyen Mansur'u her sabah 8 ile 11 saatleri arasında dinleyebilirsiniz.
Programa hazırlanmak için her sabah 6:30'da uyanan Mansur program bittikten sonra iki saat ertesi gün için hazırlanıyor.
Mansur bugüne kadar hiç uyarı almamış: "Ben ilkeler bazında program yapıyorum. X gazetesi yanlış bir başlık attı diye kötü olmuyor benim için. Bugünlük gözlerinden kaçmış diyorum"
Yayınlarda kişilerle değil, söyledikleriyle uğraşan Mansur, herkesin taklidini yapabiliyor. Gazeteleri liderlerin ses tonuyla okuyor.
Yedikule'de okurken Zeki Müren taklidiyle keşfedilen Mansur, o zamanlar koynuna çiçekler alıp "Şimdi Uzaklardasın"ı söylermiş.
"Dermişim Dervişim oldu"
* Erbakan ve Reha Muhtar'ın taklidi için günlerce çalıştım. Reha Muhtar beni zirzopluk yapmadığım için tebrik etti. Sesimi çıkaramadım. Çünkü kravatı kadar kalmıştım.
* Her gün bir köşe yazısını okuyorum. Yazının şahsi olmaması benim için önemli. Çölaşan "İ. Melih" yazdığında okumuyorum.
* Abuk sabuk konuşanlara çıldırıyorum. Tarım Bakanı Gökalp çıkıp "Yoğurt yemek aya çıkmaktan daha önemlidir" dedi mesela. Sebze ve meyvelere ülkücü isimler verilsin dediler. Çoban salatasına Boğaçhan salatası diyecekmişiz. Halk zaten bitkisel hayatta... Bitkinin ülkücü olmasının ne önemi var.
* Bu salak açıklamaları yapan liderler arada bir de toplanıyor, adına da Liderler Zirvesi diyorlar. Ben ise Liderler Zırvası diyorum. Fatih İstanbul'un fethi için sur dibine geldiğinde Bizans yöneticileri meleklerin erkek mi dişi mi olduğunu konuşuyorlarmış. Biz de aynen öyleyiz.
* Derviş umut olarak gelmedi. Bizler o kadar adamsızdık ki... Bir de isminin Kemal olması çok manidardı. Biz Kurtuluşu hep Kemal'lerden bekliyoruz. Ama biz kemale ermedikçe hiçbir Kemal bizi kurtaramaz. Çünkü Derviş gelmedi, getirilmedi, gönderildi. Hıncal Uluç'da "Hakan&Utku" yazmıştı: "Bizler aklımızı başımıza devşirmediğimiz sürece birileri gelir aklımızı başımıza derviştirir."
Şu an 10 Ağustos 2001 - Cuma tarihli sabah.com.tr
Sibel ARNA